SSAB'den Erik Nymann, Avrupa'daki elektrikli araç sektörünün jeopolitik değişimler, akü ithalatları ve zayıf geri dönüşüm sistemleri nedeniyle artan bir baskıyla karşı karşıya kaldığı konusunda uyarıyor. Ancak farklı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye cesaret edenler için büyük fırsatlar da görüyor.
Metin: Michael Nash, www.automotivemanufacturingsolutions.com.
İsveç'in Stokholm kentinde düzenlenen 2025 İsveç Çelik Ödülü, dünyanın birçok farklı bölgesinden ve birçok farklı sektörden önde gelen uzmanları, mühendisleri ve analistleri bir araya getirdi. Yoğun sunum programı, katılımcılara Avrupa otomotiv sektörünün geleceği de dâhil olmak üzere çeşitli ve önemli temaları daha derinlemesine inceleme fırsatı sundu.
SSAB'de iş inovasyonu ve pazar istihbaratı lideri Erik Nymann, Avrupa otomotiv sektörünün mevcut durumu hakkında genel bir bakış açısı sundu ve hem otomobil üreticilerinin hem de tedarikçilerin karşı karşıya olduğu çok sayıda zorluğu değerlendirdi. Otomotiv sektörünün ekonomideki rolünü vurgulayıp ilgili zorlukları bağlamına oturtarak konuşmasına başladı.
"Avrupa otomotiv sektörünün teknoloji ve aynı zamanda tüm kıtanın ekonomisi açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum," dedi. "Avrupa'nın GSYİH'sinin yaklaşık %7'sini oluşturuyor ve yaklaşık 30 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Otomotiv, Avrupa'daki toplam patentlerin %30'unu oluşturan, hızla gelişen bir sektördür. Şu anda önemli bir hareketlilik yaşanıyor ve yakında 150 yeni EV'nin pazara girmesi bekleniyor. Yani sadece bu yaşananlar bile bu sektörün ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor; neredeyse batmayacak kadar büyük.
Bu, Avrupa otomotiv sektörü için büyük bir zorluk olacak
Avrupa'da içten yanmalı motorlu (ICE) araçlardan akülü elektrikli araçlara (BEV'ler) geçişin etkileri, otonom sürüş işlevselliğinin tanıtılmasıyla birlikte yıllardır tartışılıyor. Nymann, bu trendler dâhilindeki zorlukların bir listesini açıkladı; bunların birçoğunun önümüzdeki birkaç yıl içinde Avrupa otomotiv sektörü üzerinde doğrudan bir etkisinin olması muhtemel
Örneğin akü üretimi Çin'de yoğunlaşmış durumda. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verileri, hâlihazırda dünyada dolaşımda olan EV akülerinin %70'inden fazlasının Çin'de üretildiğini ve üretimde aslan payının CATL ve BYD'ye ait olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca Çin, dünyanın en büyük nadir toprak elementleri işleyicisi konumunda olup bunların birçoğu EV'lerin akülerinde kullanılmaktadır.
Nymann, "Bu, Avrupa otomotiv sektörü için büyük bir zorluk olacak," dedi. "Yalnızca araç operasyon düzeyinde değil, tüm sektör genelinde emisyon azaltma hedeflerinin artırılmasıyla birlikte tam değer zincirinin karbondan arındırıldığını da görüyoruz. Ayrıca malzemelerin izlenebilirliğiyle birlikte araçların geri dönüştürülmesiyle ilgili yeni bir yasamız da var; bunlar Avrupa'da önemli konular olacak."
BEV pazarındaki baskı, araçların hafifletilmesine olan ihtiyacı sürdürecektir ve bunun sonucunda yüksek dayanımlı çeliklerde yaklaşık %6'lık bir artış görmeyi bekliyoruz
Otomotivde geri dönüşüm ilk olarak plastiklerle ve kumaşlarla başlamıştır ancak artık SSAB gibi şirketler, aracın kullanım ömrü sonunda çeliğin geri dönüştürülebilmesini sağlamak için uğraşıyor. Bakır kirliliği de dâhil olmak üzere bir sürü zorlu sorun söz konusu. Nymann, çeliğin tamamının başarılı bir şekilde geri kazanılması durumunda yeni araç üretiminde kullanılan çeliğin %40'ını karşılayacak kadar hurda araç arzı olacağını ileri sürdü. Ancak bu rakam şu anda %6 civarında. Fosil yakıtsız enerji ve geri dönüştürülmüş çelik kullanılarak oluşturulan SSAB Zero, 2026 yılında ticari olarak piyasaya sunulacak sürdürülebilir bir alternatiftir.
BEV'lerin yükselişindeki en önemli trendlerden biri de otomobil üreticilerinin araçlarıyla daha uzun menzillere ulaşmasını sağlayan hafifletme oldu. Nymann, OEM'lerin daha fazla BEV üretmesiyle birlikte yüksek dayanımlı ve ultra yüksek dayanımlı çeliklere olan talebin artacağını düşünüyor.
"BEV pazarındaki baskı, araçların hafifletilmesine olan ihtiyacı sürdürecektir ve bunun sonucunda yüksek dayanımlı çeliklerde yaklaşık %6'lık bir artış görmeyi bekliyoruz," dedi. "Ayrıca burada alüminyuma karşı hâlâ bir avantajımız var çünkü malzemenin ham maliyeti hâlâ çok daha düşük."
Altyapının yetersiz olduğu birçok bölge var ve altyapı oluşturmak için çok büyük yatırımlar gerekiyor.
Şu anda Çinli OEM'ler araçlarını Avrupa'ya ihraç etmeden önce Çin'de üretiyorlar. Ancak çok sayıda şirket Avrupa'da fabrika kurma planları olduğunu duyurdu. Örneğin BYD, Macaristan ve Türkiye'de fabrikalar kuruyor ve üçüncüsünü de Almanya'da kurmayı düşünüyor.
Nymann ayrıca COVID-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşına kadar uzanabilen, yarı iletken kıtlığı gibi devam eden tedarik zinciri sorunlarını da sıraladı. Bunun henüz tam olarak çözülmediği konusunda uyardı ve Avrupa otomotiv sektörünü etkilemeye devam edebileceğini söyledi.
Otomobil üreticilerinden hükûmet yetkililerine kadar Avrupa genelinde otomotiv sektöründe yer alan tüm tarafların tüm bu zorlukları dikkatli bir şekilde değerlendirmeleri gerekiyor. Nymann, Avrupa şirketlerinin küresel olaylara daha hızlı tepki verebilmelerinin yollarını araştırmak gerektiğine ve Avrupa ekonomisinin öngörülemeyen sorunlara karşı daha az savunmasız olmasını sağlamak için üretim ve iş operasyonlarının güvence altına alınmasının gerekli olduğuna inanıyor.